Rengin Kürt İsmi Mi? Felsefi Bir Tartışma Bir filozof olarak, her kelimenin, her ismin ardında bir anlam ve bağlam yattığını düşündüğümde, “Rengin” adı hakkında sormamız gereken ilk soru, sadece bu ismin dilsel veya kültürel kökeniyle ilgili değil, daha derin bir felsefi sorgulama içeriyor. Etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden bakıldığında, bir ismin ait olduğu kimlik, sadece biyolojik veya kültürel bir durumun ötesinde, kişinin varoluşunu ve dünyayla olan ilişkisinin bir yansıması olabilir. Peki, “Rengin” bir Kürt ismi mi? Bu soru sadece dilsel bir sorgulama olmanın çok ötesinde, kimlik, kültür ve toplumsal etkileşimle ilgili derin bir felsefi meseleyi içeriyor. Etik Perspektiften Kimlik ve…
Yorum BırakGünlük Fikirler Yazılar
Peyami Safa Hangi Tarz Hikayeler Yazmıştır? Peyami Safa’nın Edebiyat Anlayışı ve Tarzı Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Peyami Safa, sadece romanlarıyla değil, hikayeleriyle de derin izler bırakmıştır. Safa, yazdığı eserlerde, toplumsal yapıları, bireysel psikolojiyi ve kültürel değişimleri ele alırken, aynı zamanda insan ruhunun karanlık ve karmaşık yönlerini de sorgulamıştır. Peki, Peyami Safa’nın yazdığı hikayeler hangi tarzda şekillenmiştir? Bunun yanıtını verirken, onun edebi dünyasının temel taşlarına, tarihsel bağlama ve modern okuma biçimlerine değinmek gerekmektedir. Edebiyatın Temel Temaları: Psikolojik Gerilim ve Toplumsal Sorgulama Peyami Safa, edebiyat hayatına başladığı günden itibaren genellikle psikolojik derinliği olan ve toplumsal eleştiriler içeren eserler kaleme almıştır.…
Yorum BırakGiriş: İnsan Davranışlarının Derinliklerine Yolculuk Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamaya çalışırken, bazen biyolojik temellerin ne kadar önemli olduğunu unutabiliyoruz. Duygularımız, düşüncelerimiz ve toplumla etkileşimlerimiz, sadece çevremizdeki dünyadan değil, aynı zamanda bedenimizdeki çok daha derin bir yapıdan besleniyor. Kan doku hücreleri gibi görünüşte basit bir biyolojik konu, aslında beynin, duyguların ve toplumsal etkileşimlerin işleyişini anlamamıza yardımcı olabilir. Hangi hücreler bizim içsel deneyimlerimizi etkiliyor? Kanın hücresel düzeyindeki yapılar nasıl psikolojik durumlarımızı ve davranışlarımızı etkileyebilir? Bu yazıda, kan doku hücrelerinin psikolojik açıdan nasıl bir etki yarattığını keşfedeceğiz. Kan Doku Hücrelerinin Psikolojik Temelleri Kan, vücudumuzdaki en önemli sıvıdır. Vücutta dolaşan kan, oksijen taşımanın…
Yorum BırakKamu İdaresi ile Özel İdare Arasındaki Farklar Nelerdir? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Bir Ekonomistin Girişi Ekonomi, temel olarak sınırlı kaynakların, sınırsız ihtiyaçları karşılamaya yönelik olarak nasıl en verimli şekilde dağıtılacağına dair bir disiplindir. Her seçim, bir fırsat maliyeti taşır. Bir kaynağın bir alanda kullanılması, başka bir alanda kullanılmaması anlamına gelir. Kamu idaresi ve özel idare arasındaki farkları anlamak, bu kaynak dağılımının nasıl yapıldığını ve her iki yapının toplum üzerindeki uzun vadeli ekonomik etkilerini kavrayabilmek için son derece önemlidir. Kamu ve özel sektör arasındaki farklar, sadece yönetim anlayışlarını yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda toplumların refah düzeyini de…
Yorum Bırakİrade Varlık Demek Mi? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışırken, aklımıza takılan en temel sorulardan biri şudur: İrade, varlık mıdır? Yani, insanın hareketleri, düşünceleri ve duyguları, yalnızca içsel bir kontrol gücünün, yani iradenin bir yansıması mıdır? Ya da irade, daha derin bir varlık anlayışının bir parçası mıdır? Psikoloji açısından, bu soru, bireyin eylemlerini ve düşünce süreçlerini anlamanın anahtarı olabilir. İnsan, sahip olduğu iradesiyle mi varlık gösterir, yoksa sadece dışsal faktörlerin ve içsel yönelimlerinin etkisi altında mı hareket eder? Bu yazıda, iradeyi bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden ele alarak, onun insan varlığındaki rolünü inceleyeceğiz. İradenin bir varlık meselesi…
8 YorumÖzet: KDV’nin hukuki yükümlüsü çoğu işlemde malı/hizmeti sunan işletmeler; ekonomik yükü ise fiyat etiketinin sonunda herkes gibi “nihai tüketici” taşır. Bazı durumlarda alıcı “sorumlu sıfatıyla” vergi beyan eder (tevkifat/reverse charge). ([OECD][1]) Katma Değer Vergisi Kimler Verir? Etik Bir Verginin Adaleti Neden Bu Kadar Tartışmalı? Net bir pozisyonla açıyorum: KDV’yi hepimiz ödüyoruz—ama herkes aynı gücü ve aynı yükü taşımıyor Kasada “KDV dahil” fiyatı ödeyen sizsiniz. Beyannameyi veren ise çoğu zaman satıcı. Yani, hukuki yükümlü ile ekonomik yükü taşıyan aynı kişi değil. Bu ayrışma, KDV’nin en güçlü yönü (tahsilatta etkinlik) kadar en tartışmalı tarafını (adalet ve yük dağılımı) da görünür kılıyor. Uluslararası…
8 YorumKarşılaştırmalı Edebiyat Hangi Fakülte? Edebiyatın Kalbinde Çeşitlilik, Cinsiyet ve Adalet Arayışı Edebiyatın insan ruhuna dokunan yönü vardır; ama “karşılaştırmalı edebiyat” dediğimizde işler sadece duygularla sınırlı kalmaz, düşünce dünyamızın sınırlarını da zorlar. Farklı kültürlerin, dillerin, toplumsal yapılarının ve tarihlerin kesişim noktasında duran bu alan, yalnızca bir akademik bölüm değil; dünyaya çok yönlü bakabilme becerisi kazandıran bir düşünce pratiğidir. Bugün bu yazıda, “Karşılaştırmalı Edebiyat hangi fakülteye bağlıdır?” sorusundan çok daha fazlasını konuşacağız. Çünkü bu bölümün ait olduğu yer yalnızca bir üniversite fakültesi değil, aynı zamanda toplumsal çeşitlilik, cinsiyet eşitliği ve sosyal adalet tartışmalarının da tam merkezidir. — Karşılaştırmalı Edebiyat Hangi Fakültede Yer…
6 YorumKarın Ne Demek İslam? Hepimiz hayatın bir döneminde, farklı şekillerde, bir kelimenin anlamını sorgulamışızdır. Bazen bir kelime, tüm dünya görüşümüzü değiştirebilir, bazen de basitçe bize bir kavramı hatırlatır. Bugün, “karın” kelimesinin İslam’daki derin anlamına dalacağız. Belki günlük dilde basitçe karnımızın aç olduğunu söylediğimizde aklımızda çok da derin bir anlam oluşmaz; ancak İslam’daki “karın” olgusu çok daha fazlasını ifade eder. Karın: Fizikselden Ruhsala İslam’da “karın” denince aklımıza yalnızca bir organ gelmemeli. Elbette, karın, vücudun önemli bir parçasıdır; bedensel ihtiyaçlarımızı karşıladığımız yerdir. Ancak İslam’daki anlamı çok daha kapsamlıdır. Özellikle tasavvufta “karın”, maddi ve manevi doyum arasındaki dengeyi simgeler. Vücutta bir açlık olduğu…
8 YorumKaryokinez Hangi Evrede? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Hücrenin Dansı Bazı konular vardır ki, sadece bir biyoloji kitabının sayfalarında değil; yaşamın ta kendisinde anlam kazanır. “Karyokinez hangi evrede gerçekleşir?” sorusu da bunlardan biri. Basit bir hücre bölünmesi gibi görünen bu olay, aslında yaşamın devamlılığının merkezinde yer alır. Gelin, hem bilimsel gerçeklerle hem de kültürel ve toplumsal algılarla bu konuyu birlikte keşfedelim. 👩🔬🌍 — Evrensel Bir Gerçek: Hücrenin Yaşam Döngüsünde Karyokinez Karyokinez, kelime anlamı olarak “çekirdek hareketi” demektir ve mitoz bölünmenin en kritik anlarından birini temsil eder. Hücre çekirdeğinin bölünerek genetik materyalin iki yavru hücreye eşit biçimde dağıtıldığı bu süreç, adeta yaşamın…
8 YorumNiyaz Penceresi Ne Demek? Tarih, İnanç ve Anlamın Buluştuğu Sessiz Kapı Geçmişin Sessiz Tanıkları: Niyaz Penceresinin Kökeni Tarihin derin sayfalarında gezinirken, mimarinin yalnızca taş ve mermerden ibaret olmadığını fark ederiz. Bazı yapılar, dua eden ellerin, umutla bekleyen kalplerin sessiz tanıklarıdır. Niyaz penceresi de tam olarak bu sembollerden biridir. Osmanlı dönemi mimarisinde, özellikle türbelerde ve tekkelerde görülen bu küçük pencereler, insanların içeriye girmeden dua etmelerine, yani “niyaz etmelerine” imkân tanırdı. Bu pencereler genellikle türbelerin dış duvarlarına, ziyaretçilerin yüzlerini kapıya değil, içerdeki manevi makama dönerek dua edebilecekleri şekilde yerleştirilirdi. Böylece niyaz penceresi, hem inancın mekânla kurduğu bağı simgeler hem de bireyle kutsal…
Yorum Bırak